Bu soru, 2018’de sektörde Avrupa trendleriyle yönünü belirleyecek Türk gayrimenkul sektörü için belirleyici... Kurumunuzda sektörün dinamizmi ile paralel hangi çalışmalar yapılıyor? Big data’nın dışında neleri ona destek olarak kullanıyorsunuz ve teknoloji ile insan kaynağını en verimli biçimde nasıl yönetiyorsunuz?
Epos Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme Yönetici Ortağı ve ULI Türkiye İcra Kurulu Üyesi Neşecan Çekici, ULI ve PwC’nin Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2018 raporu ile ilgili olarak ‘Gayrimenkul sektörünü yeniden düşünme’ döneminin geldiğini kaydetti. Bu alandaki temel soru. Çekici’ye göre, “Kurumunuzda gayrimenkul sektörü dinamizmi ile paralel yönde çalışmalar, araştırmalar yapıyor musunuz ve yeni dünyaya hazırlanıyor musunuz?”. 2018’de bu sorunun yanıtını verenler kazanacak görünüyor…
Teknoloji, insan davranışı ve altyapı ihtiyaçlarıyla şekillenecek yeni dönemde, dijtalleşmenin sektördeki işleri kolaylaştıracağını kaydeden Çekici, raporda aynı zamanda, yeni müşteri talepleriyle birlikte “Hizmet mekânı” konseptinin etkisiyle gayrimenkul sektörünün iş yapış şeklinin giderek karmaşık hale geldiğine değindi. Bu nedenle, sektörün bu değişime adapte olabilmesi için büyük veriden ve yeni teknolojiden yararlanması gerektiğini kaydeden Çekici, “Büyük veriden yararlanırken sosyologlar, Ar-Ge departmanları ve bilim insanları da devreye girebilir artık. Tüketicilerin nasıl yaşadığını anlamak ve ona göre tasarımlar yapmak da artık bir sosyal sorumluluk” diye konuştu.
Kentsel öncelikler söz konusu olduğunda kamu ve özel sektörün işbirliği yapmasının gerekliliğine işaret eden Çekici, şöyle devam etti: “Tüketicileri değişen davranışları sektörü karma kullanımdan çoklu kullanıma dönük gelişmeye yönlendiriyor. Bu, insanların her yerde çalışmalarını, alışveriş yapmalarını veya rahatlamaları anlamına geliyor. Beceri setleri önemli olacak. Bu, trendleri erkenden tanımlamak, veriler için özel analiz ekipleri kurmak ve analitik bakış açısının önemli olması demek. Sosyal ve teknolojik dönüşüm hız kazandıkça geleneksel sınırlarının ötesine geçmek için şirketler giderek daha fazla teknolojik beceri ve müşteri davranışının yarattığı fırsatları kullanıyor,”
Kentleşmede ‘akıllı yoğunlaşma’ kavramının 2018’de önem kazanacağını belirten Çekici, “Bu, yoğunlaşmanın kontrol edildiği, tutarlı ve yeterli açık alan yaratıldığı, yeterli bir şehir planlaması nın yapıldığı stratejik bir yoğunlaşma demek. Yoğunlaşma ve kentleşme şehirlerin daha da büyümesine sebep oluyor. İstihdam artacak. Doğrudan veya dolaylı olarak ulaşım, sağlık, enerji ve atık ile ilgili herşey geleceği oluşturacak” dedi.
Emlakjet Haber- Nihal Yuvacan